28 Aralık 2012 Cuma

El Yapımı Yılbaşı Hediyeleri =)


Çoook uzun bir ara verdiğimin farkındayım, ama okul çok çok yoğun.
Yılbaşı için arkadaşlarıma yaptığım hediye kutunun içeriği. Ayrıntılar çook yakında inşallah =)

29 Ekim 2012 Pazartesi

Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun!


"Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lâzım olanı yapmağa hazırız."
Mustafa Kemal ATATÜRK

20 Ekim 2012 Cumartesi

Ve Çekilişi Kazanaaaaaaan =))

Aslııııı!


Güle güle kullansın, zevkle okusun inşallah =))
İşte hediyelerimiz =))

Merak ediyorsanız çekilişin yapılış fotoğrafları da bunlar:
 Klasik yöntemle yaptım ben çekilişi. Teker teker isimleri kağıda yazıp, sonra onları kesip, sonra da dörde katlayıp, babacığımın bana aldığı kupaya doldurdum. Biblo gibi kullanıyorum kendisini, o yüzden onu kullandım.

 Sonra da karıştırdımmmm ve sonuççç =))
Aslında video çekecektim ama tek başıma mümkün olmadı. Evde yardım edecek kimse yoktu malesef :(
Aslı'yı tebrik ediyorum. Bana adresini ulaştırdıktan sonra kargoya vereceğim hediyelerini =)

Sevgiler...

19 Ekim 2012 Cuma

Hocam.com =)

  Bilenler bilir, üniversiteli gençlik için bir site var. Evvet, sadece üniversiteliler üye olabiliyor bu siteye. Bilgilerinizi dolduruyorsunuz ve üyelik işlemini tamamlayıp onay mailini bekliyorsunuz. Beklerken de boş durmayıp, onay bekleyen sırası baya kalabalık, benim gibi sıraya kaynak yapmak isterseniz, güzel bir post hazırlıyorsunuz.

Evet efendim, gelelim hocam.com'un ne olduğuna. Üniversiteli öğrencilerin bir çok şekilde kullanabileceği bir site hocam.com. İçinde forumlar, videolar, oyunlar, gruplar, etkinlikler, testler ve daha bir çooook şey var. Kişisel bir profil sayfası da var tabi ki. Aslında facebook'a benzediğini söyleyebiliriz, ama burada sadece üniversiteliler bulunabiliyor. Ben bir göz attım çok eğlenceli gözüküyordu =) sizin de göz atmanızı tavsiye ederim eğer üniversiteliyseniz. Yukarıda gördüğünüz resimler de site için hazırlanmış resimler, ben bir kaç tane buldum eminim daha çok vardır =)

Bütün bunlar çok güzel, postun da neredeyse %75'ini yazdım, şimdi de neden hocam.com'a üye olmak istediğimi yazayım. Sadece üniversitelilerin bulunması bir kere ilk cazip neden ve aynı bölümde olduğum farklı üniversitelerdeki insanlarla tanışmak da çok güzel başka bir neden olabilir. Sadece aynı bölümde olduğum insanlar değil tabi ki, farklı bölümlerle de tanışabilirim.


Ayy çok güzelmiş diyorsanız eğer hemen buradan siteye girin ve inceleyin. Ve eğer üniversite öğrencisiyseniz hemen üye olunnn =))






Dipnotçuk: Çekiliş sonucunu yarın duyuracağım inşallah =)

Sevgiler...


7 Ekim 2012 Pazar

Çocuk Etkinlikleri - Kağıttan Kurbağa Yapımı :)

Merhabalar =)

Okulum başladı, yoğunum iki haftadır. Bu yüzden elim bir şeye değmiyor çok. O yüzden önceden yaptığım bir etkinliği paylaşayım dedim. Malum evde çocuk olunca değişik şeyler yapmak istiyor. Bizim son numara da almış eline kartonları, yapıştırıcıyı, geldi yanıma "Özge Abla, kurbağa yapalım!" dedi. "Yapalım!" dedim ben de, yaptık =D

İşteee kağıttan kurbağamızın yapılışı =)

 Önce yeşil fon kartonundan kurbağa kafası kesiyoruz. Bunun için bir kalıp kullanmadım ben, yani yeneteğimize kalmış bir kafa oldu bu =D
 Sonra gövdeyi oluşturmak için 10 cm genişliğinde bir parça kesiyoruz kartonumuzdan ve silindir şekline getirip ucunu yapıştırıyoruz.
 Kafası için bir ağız çizip, yine yeteneğimize kalmış bir ağız, arkadan kırmızı karton yapıştırıyoruz. Gözlerini de çizip, isterseniz beyaz karton kullanabilirsiniz, ama ben kalem daksil kullandım ve kardeşimin büyük hevesle aldığı hareketli gözleri. Kedi gözleri deniyor sanırım bunlara. Burnunu da siyah tahta kalemiyle çizdim.

Kol ve bacakları için üçgene benzeyen parçalar kesiyoruz. Aslında kesim fotoğraflarını çekmiştim ama bulamadım, kusura bakmayın. Bacakları kollardan daha uzun yapmanız lazım ve uç kısımlarına tırtıklı bir şekil vermeniz gerekiyor.

Kurbağanın bütün parçalarını birleştirmeden önce de elimize siyah tahta kalemini alıp benek yaptık. Biraz yanaklarına ve çenesine sonra da vücuduna, kollarına ve bacaklarına =) Bütün parçalarla işimiz bittiğinde, önce kolları ve bacakları yapıştırmamız lazım. Bizimkine yapıştırıcıyla yapıştırılan şeyler çok dayanmıyor =D o yüzden ben kolları ve bacakları zımbaladım. Kafayı da kolların zımbalarının hizasında yapıştırdım.

İşte sonuçç =) Kağıttan kurbağa...

Sevgiler...
Özge...

19 Eylül 2012 Çarşamba

Mim, Mim, Mim : Ne Olurdum? =)

Sevgili Yelda beni mimledi veeee başlıyoruz =)


1- Yemek olsam,


'Sosyete mantısı' olurdum. Çok lezzetli çünkü =)

2- Müzik aleti olsam,
kesinlikle kuyruklu piyano olurdum. Zarif, şık, her şeyin başlangıcı, ortası ve sonu olabilen mükemmel şeyyyy =) çok seviyorum piyanoyu da =)


3- Araba olsam,
kırmızı üzeri açık Chevrole İmpala olurdum. Ayy bunu da çok seviyorum. Hatta 'Düğün arabam bu olsun!' diye de bir hayalim var =))

4- Ay olsam,
Nisan olurdum. Bahar, yeniden dirilişin, var oluşun sembolü bana göre ve Nisan da bunun başlangıcı, o yüzden Nisan olurdum ben =)


5- Ayakkabı olsam, 
siyah stiletto olurdum. Giymek cesaret ister =)

6 - Kıyafet olsam, 
gelinlik olurdum ben. Hatta direk şu gelinlik olurdum =)


7 - Renk olsam,
mavinin her tonu olurdum kesinlikle =) Mavi benim rengim ama yeşili de severim =)

8 - Hayvan olsam,

köpek olurdum. Hatta direk İngiliz Bulldog olurdum =) Çok sevimlilerrrrr =)


9- Şuan okuduğum kitabın 137. sayfasında,

"     Cross bir sonraki sorusunu sorarken Knoll'u dikkatle inceledi.
"Dr. Castle'ın hikayesine inandınız mı?"
Knoll gözlerini kaçırmadan cevap verdi.
"İnanmamak için bir neden yoktu, ama yalan söylediğini kanıtlamak için de pek uğraşmadım. Kimsenin dedektiflik yapmamı istemediği zamanlardan biriydi."     "

satırları var. 


Evvvett, mim sorularımızı cevapladığımıza göre kimleri mimlesem ki? =)

Ben karar veremedim sevgili okuyucular. Siz benim sizi mimlediğimi düşünerek soruları cevaplıyorsunuz ve yorum olarak buraya yazıyorsunuz postlarınızı, ben de okuyorum =)

Sevgiler...
Özge...

18 Eylül 2012 Salı

Kolay Kağıt Hamuru

Kağıt hamuru nasıl yapılır? diye araştırdığımızda hemen hemen her yerde kağıtları 2-3 gün suda bekletmek gerektiği yazıyor ama siz o kadar beklemek istemiyorsanız işte çözüm =)

Önce kullandığım malzemeleri sıralayayım:
4 sayfa gazete,
Yaklaşık 100 ml beyaz tutkal ve alabildiği kadar un. 


 Dediğim gibi kağıtları ıslatıp bir kaç gün beklemek istemiyorsanız bu yöntemi kullanın. Önce gazeteyi mmkün olduğunca küçük parçalara bölün, sonra bir tencerenin içine suya koyarak kaynatın. Yaklaşık yarım saat kaynaması yeterli, ama daha çok kaynarsa daha iyi olur kağıtların hamurlaşması açısından. Ve arada bir suyu değiştirirseniz, eğer gazete kullandıysanız, gazetenin siyahlığı gider ve hamurunuzun rengi daha açık olur.





 Yeterince hamurlaştığını düşündüğünüzde kağıtları tencereden çıkarıp suyunu iyice sıkın.


Suyunu sıktığınız kağıt yumağının üzerine beyaz tutkalı doldurup üzerine alabildiği kadar un ekleyin ama unu eklerken dikkat edin. Yavaş yavaş eklemeniz en iyisi, un miktarı fazla olursa çok sert bir hamur olur.

Unu üzerine döktükten sonra normal hamur yapar gibi yoğuruyoruz. İyice yoğurmanız hamurun kağıtla kaynaşması açısından çok önemli. Benim kullandığım ölçülerden sonra ortaya çıkan hamurun büyüklüğü avucumu tam olarak dolduracak kadar.

Hamuru uzun süre saklamak için etrafını hava almayacak şekilde sarıyoruz. Ben streç film kullandım. Etrafı tamamen sarıldı. Hamuru perşembe günü yaptım ve hala kullanılacak şekilde duruyor. Yani hamur hava almadan saklanırsa uzun süre dayanabilir.
Hamura istediğiniz şekli verdikten sonra düz bir zeminde kurutun. Ben henüz bir çalışma yapmadığım için ne kadar sürede kuruduğunu bilmiyorum.


İşte kağıt hamuruyla yapılan bazı çalışmalar:






Siz de çocuğunuzla ya da etrafınızdaki küçüklerle böyle güzel çalışmalar yapmak isterseniz kağıt hamuru kullanabilirsiniz =)


Görseller buradan alınmıştır.

17 Eylül 2012 Pazartesi

İşte İlk Çekilişim :)



Evet efendimmmmmm, uzun zamandır yapmak istediğim çekilişimi nihayet yapıyorum. O kadar çok pürüz çıktı ki daha önce yapmaya fırsat bulamadım ne yazık ki. Neyse geç olsun güç olmasın demişler =)

Çekilişimizde neler var bakalım:

-Tarzını ve dilini çok sevdiğim Deeanne Gist'ten Kalbimin Sahibisin ve Yaralı Bir Kalbin Derinliklerinde,
-Hangi sayfada kaldığınızı unutmayın diye kitap aralığı,
-Okurken not almanız için, çok fazla kişi yapmıyor ama benim gibi not alanlar varsa diye, kalpli pembe post-it,
-Not almayıp altını çizenler için pembe kalem,

-Göz ve çevresi temizliği için Avon'un besleyici temizleyicisi,
-Dudak bakımınız için Color Me'den çilekli dudak bakım kremi, genelde vişneli tercih ediliyor ama ben çileği daha çok seviyorum :),
-Tırnaklarınız için de Golden Rose'dan pembe ve mavi oje :) malum oje benim en sevdiğim kısımda :) :) kodları da 218 ve 212,

-Son olarak kalpli şirin kutu, ama kutunun içi boş değil, çekilişin sürprizi olan el yapımı takılar var içerisinde :) :)



Kitap aralıklarının çekilişi kazanan kişinin isteğine göre olmasına karar verdim. Şöyle ki, siz aşağıdaki fotoğrafta bulunan Taş Devri karakterlerinden istediğinizi seçeceksiniz, ben de kesip mat ya da parlak zemin üzerine yapıştıracağım ve kenarlarını da aşağıdaki fotoğrafta gördüğünüz makaslardan biriyle keseceğim. Yani yorumunuzu yazarken diyeceksiniz ki, 'Ben 3-a parlak istiyorum!' gibi... Yani çekilişi kazanan kişinin isteğine göre yapılmış olacak kitap aralığı :)


Gelelim çekilişe katılmak için yapılması gerekenlere:
Blogumun izleyicisi olmanızı ve çekilişimi blogunuzda duyurmanızı istiyorum. Sonra da yorum olarak mail adresinizle birlikte bu postun altına yazmanızı :)
İsteyenler başka yerlerde de duyurabilir =D
Sadece çekiliş duyurmak için açılmış blogu olan bloggerlar lütfen katılmasınlar.

Çekilişi klasik olarak yapacağım. Ben böylesini daha çok seviyorum :)
Çekilişi bugün başlatıp bir ay sonra bitireceğim, yani son katılım tarihi 17 Ekim olacak.
Ertesi gün ya da ondan sonra ki gün sonucu duyuracağım ve bir kaç gün içerisinde kargoya vereceğim.

Hadi bakalım, çekiliş başlasın...
Sevgiler =)

7 Eylül 2012 Cuma

Yaralı Bir Kalbin Derinliklerinde - Deeanne Gist



Arka kapak yazısı:

Sonsuz Kitap’tan yayınlanan ilk aşk romanı “Umutsuz Aşkın Gözyaşları” ile aşka inancını kaybetmeyen okurlarımızın kalbinde taht kuran Deeanne Gist, “Kalbimin Sahibisin” eserinin kahramanı Essie ile aşkı anlatmaya “Yaralı Bir Kalbin Derinliklerinde” devam ediyor…
“Gist’in tarihi romansları zekice diyaloglar, dengeli
konu ve neredeyse gerçek olduklarını düşündüren,
iyi geliştirilmiş karakterleriyle gitgide daha da popülerleşiyor. Tüm romans koleksiyonerleri için önerilir.”
Library Journal
“Gist, bir kez daha esprili, enfes bir tarihi romansla karşımızda. Bu iki kitaplık serinin ilk kitabı, ‘Kalbimin
Sahibisin’i okuduktan sonra, ‘Yaralı Bir Kalbin Derinliklerinde’ye el atmak için sabırsızlanıyordum.
Mükemmel, kendinizi çok iyi hissedeceğiniz
bir hikâye, kesinlikle okumanızı öneriyorum.
Okuduğunuza pişman olmayacaksınız.”
The Romance Studio
“Gist yine yapacağını yapmış! Kalemine yön veren üslubu kalıcı ve zamanınızla dikkatinize değer, keyifli ve eğlenceli bir hikâyeyi derinlemesine aktarıyor. Bu kitabı elinizden düşüremeyeceğiniz gibi, hikâyenin tekrar tekrar keyfine varmak isteyeceksiniz.” Romantic Times




   Deeanne Gist'in ikinci kitabının devamı niteliğindeki üçüncü kitabı bu kitap. Yazarın kalemini çok sevdim ben. Kitabın dili çok güzel, konu sürükleyici. Zaten ilkini okuyunca Essie'nin hayatını merak ediyorsunuz.
  Kalbimin Sahibisin, benim için yarım kalmış bir romandı. Tabi devamının olduğunu bilmediğim için öyleydi. Ama devamı - iyi ki de - varmış. okurken çok eğlendim. Sizi sıkmayan, dönemle ilgili bilgi veren ve Essie'nin merak ettiğiniz yarım hikayesini başarılı bir şekilde tamamlayan çok güzel bir kitaptı. Bence okuyun, hatta yazarın 4 kitabını da okuyun :)

  Şimdi konumuz, evde kalmış ve başından kötü bir olay geçen kızımızın evlenip hayal ettiği eşe, eve ve çocuklara kavuşması. Ama o dönemin normal kızlarıyla bir tutulamaz Essie kesinlikle. Kendine has bir sürü özelliği var. Öyle olunca da ortaya çıkan hikaye çok eğlenceli oluyor =)


Yazarın dört kitabı var.
Umutsuz Aşkın Gözyaşları,
Kalbimin Sahibisin,
Yaralı Bir Kalbin Derinliklerinde ve
Saklı Öpücük.  Saklı Öpücük de bitti. Onun eğlenceli hikayesini de en kısa zamanda yorumlayacağım inşallah =)

Sevgiler...
Özge...

Kuleeee :)



    Uzunnn bir aradan sonra merhabalar :)
Uzun uzun aralar veriyorum çünkü çok üşengecim şu aralar. Bir dürü kitap birikti yorumlanacak, bir kaç hobi postu var ve hala bir çekiliş yapacağım :) Çok uzadı ama onu da en kısa zamanda halledeceğim :)

   Sevgili Mavi..'nin blogunda gördüğüm kuleden sonra ben de yapayım demiştim ama bir fırsat olmamıştı. Bugün hazır evde temizlik varken, fotoğrafta da göründüğü üzere, kitaplarımı kule yaptım :)

   Benim kulemi gören okuyucularım bakalım sizin kuleniz ne halde? Ah çok özeniyorum, okuyacak hiçbir şeyi olmadığı için rahat rahat kitap alış verişi yapanlara. Gerçi benim de bir rahatsızlık duyduğum söylenemez. İstediğim kitabı almama engel yok galiba =D

Sevgiler...
Özge...

26 Ağustos 2012 Pazar

Buluştukkkk :)



Sevgili Nesrin'in Ankaralı bloggerlar olarak buluşma fikrini bugün gerçekleştirdik :) Sadece 4 kişiydik ama çok eğlendik bugün, hemen hemen her konuda konuştuk, ne yaparız, ne okuruz vs. vs.

Kurtuba Kafe'de buluşalım demiştik, birbirimizi tanımadığımız için de elimizde kitaplarla buluştuk :) bu kitaplar da onlar oluyor :) Nesrin buluşma yerine gelmiş oturuyordu, ben çantamda kitabımı ararken beni gördü, sonra  Çağla geldi, hemen ardından da Suzan. Oturup bir şeyler içtik ama gitmek isteyenler için mekanın çok fazla özelliği olduğunu söyleyemeyeceğim, kitapçı-kafe tarzı bir yer.

Orada otururken bir sürü bir sürü kitap konuştuk, okuduklarımız okumadıklarımız, sevdiklerimiz sevmediklerimiz ve daha bir sürü şey :)

Suzan bizden önce kalkınca biz de yemek yemek için başka bir mekana geçtik. Kızlarrrr bana hatırlatın mekanın adı neydi? :(

İşte yediklerimiz:

Ben, Sezar Salata,

Nesrin, Mini Şinitsel,
 Çağla, Hellimli Sandviç,


Gurubun en küçüğü bendim. Minnacık bir bloggerım :) 

Bir daha ki buluşmayı evde yapmayı planlıyoruz. Hata menüyü bile konuştuk sayılır :D Bir de kitap kulubünü konuşacaktık ama unuttuk :( bir daha ki sefere kısmetse :)

Katılımcıların blogları :)

Nesrin'in Laf Salatası,
Suzan'ın suzangia'sı,
Çağla'nın Mavi..'si.
Aslında Kalem Darbesi de gelecekti fakat misafirleri dolayısıyla gelemedi.

Evvet, böyle işte. Bir daha ki buluşma da daha kalabalık oluruz umarım :)

Sevgiler...

13 Ağustos 2012 Pazartesi

Seninki Kaç Santim?




Seninki kaç santim?: 600 binden fazla kişinin verdiği destekle lagos ve orfozu kurtardık. Sıra diğer türleri kurtarmakta! Denizlerimizin ve balıkların geleceği için, iş işten geçmeden, daha fazla ertelemeden, hemen şimdi eyleme katıl.


İnternet üzerinden denizdeki canlıları koruma/kurtarma adına çok güzel bir oluşum GreenPeace'in yaptığı. Yapmanız gereken şey sadece adınızı soyadınızı ve mail adresinizi yazıp bir balık sahibi olmak sayfa üzerinde. Sonra bunu blogunuzun bir köşesine koyarsanız daha da güzel olur :) böylece daha çok kişiye ulaşılır ve daha çok balık kurtarılabilir. Bilgisayar başında geçirdiğimiz günümüzün çoğunun yanında bu iş için ayıracağımız bir 5 dakika çok olmasa gerek.

Sevgiler :)

Heidi Betts - Kördüğüm ve Seviyor Sevmiyor


Arka kapak yazısı:

"Seksi ve eğlenceli. Karşı koymak imkânsız. Bayıldım!" 
-Lori Foster- 

"Heidi Betts romantik öykülere seksi, yeni bir soluk getiriyor. Muhteşem!" 
-Carly Phillips- 

"Neşeli ve benzersiz bir anlatım, çekici karakterler, akıcı diyaloglar bir araya gelip Kördüğüm'ün yılın en eğlenceli romantik hikâyesi olmasını sağlamış. Mizah ile erotizmi bir araya getirebilme yeteneği Heidi Betts'i günümüzün aşk romanı yazarları arasında üst sıralara yerleştiriyor." 
-Lisa Kleypas- 

"Yeni, ateşli, karşı konulamaz. Kördüğüm'ün her sayfasına bayılacaksınız." 
-Leanne Banks- 


Dylan Stone, Cleveland Herald gazetesindeki, Veronica Chasen'ın da başvurduğu işe kabul edilince iki gazeteci arasında amansız bir rekabet, köşe yazıları aracılığıyla sürdürdükleri bir savaş başlar. Birbirlerine bungee jumping veya rafting yapmak, dövme yaptırmak gibi konularda meydan okurlar, ilk pes eden yenilmiş sayılacaktır. Ama Veronica'nın son numarası, Dylan'ı belki de hayatının en zor işiyle karşı karşıya getirir. Victoria Dylan'ın örgü örmeyi öğrenemeyeceğini iddia eder. Dylan babaannesinin bile yapabildiği bir şeyin kendisini korkutmasına izin verecek değildir. Bir atkı örecek, Veronica'nın her hafta toplanan örgü grubuna katılacak kadar cesurdur. Ancak insanın sinirine dokunacak kadar yakışıklı bir erkek olan Dylan örgü grubuna gelip bütün kadınları büyüleyince Veronica kendini çetrefilli bir düğümün içinde bulur ve bu düğüm aşka çok benzemektedir. Öfkeleri sonsuza dek sürecek miydi? Yoksa aşk, her düğümü çözecek kadar güçlü müydü?




Arka kapak yazısı:

"Leziz, eğlenceli, romantik!" 
-Susan Andersen- 

"Heidi Betts'in mizahla duygusallığı harmanlayan özel bir yeteneği var. Bu da onun çağdaş romantizm yazarları arasında yükselmesini sağlıyor." 
-Lisa Kleypas- 

Bu, ortalama bir aşk düğümü hikâyesi değildir. 

Jenna Langan, ne istediğini bilen biridir ve bunu haftalık örgü grubundaki en iyi arkadaşlarıyla paylaşır. Jenna'nın istediğine sahip olabilmesi için herhangi bir erkeğe ihtiyacı yoktur, yalnızca bir tanesi dışında... Bir polis olan Gage Marshall ile olan evliliğinin kötü bitmesi, her zaman hayalini kurduğu bebeğe sahip olamayacağı anlamına gelmemektedir. Şimdi, Jenna'nın en sevdiği fuları, yarım kalmış bu hikâyenin kahramanlarını birbirine yeniden bağlamaya başlayacaktır. 

Gerçek aşk karmaşıktır. İlmek ilmek örmek gerekir. 

Beklenmedik bir baştan çıkarma eylemi kabul edilebilir bir cazibe oyunudur, peki ya damızlık olarak kullanılmak? Hayır, teşekkürler. Bebek sahibi olmamak için Gage'in kendince nedenleri vardır ve evliliklerinin bitmesinden bu yana fikrini değiştiren bir şey olmamıştır. Ta ki Jenna bu düşünceyi onun aklına sokuncaya kadar. Şimdi Gage, eski eşi Jenna'nın hamile olup olmadığını öğreninceye dek onun yanından ayrılmayacaktır. Dahası, birlikte geçirdikleri zaman arttıkça Gage'in tüm nedenleri de bir bir kaybolacaktır.





   Heidi Betts'in 3 kitaptan oluşan serisinin 2 kitabını bitirdim. Üçüncü kitap yazılmış, Türkiye'ye ne zaman gelir bilmiyorum ama merakla bekliyorum :) Kitaplar çok eğlenceli birer romantik komedi. Kısaca özetleyecek olursak: 3 çiftimizin yaşadıklarını anlatıyor. Kördüğüm'de Dylan ve Ronnie, Seviyor Sevmiyor'da Jenna ve Gage, son kitapta da Zack ve Gracy'i anlatacak.

   Kördüğüm birbirinden nefret eden iki köşe yazarının yakınlaşmasını ve birbirlerine aşık olmasını anlatıyor. Ronnie'nin Dylan'dan nefret etmesinin sebebi Dyla'ın onun istediği işi alması... Öyle olunca Ronnie de başka bir işe giriyor, sonra her yazılarında birbirlerine meydan okumaya başlıyorlar. Karşı tarafın asla yapamayacağını düşündükleri şeyleri yaptırıyorlar. Hatta Dylan ağda yaptırıyor :D Çok sevimli diyaloglar, çok eğlenceli sahneler var. Bir kaç saat içinde bitirebileceğiniz bir kitap üstelik, 280 sayfa :)

    Seviyor Sevmiyor, birbirlerine aşık ama bazı nedenlerden dolayı ayrılan bir çiftin tekrar bir araya gelme öyküsünü anlatıyor. Jenna, Charlette Teyzesi'nin çiftlik hayvanlarına bakmak için onun çiftliğinde kalıyor bir süre ve kızlar Jenna'nın yanına gelip parti yapıyorlar. İyice sarhoş olduktan sonra Jenna için 'süper' bir plan düşünen Grace planı uygulamaya koyuyor veee... Bu kitap da bir kaç saat içinde bitebilir, 311 sayfa bu da. Öğleden sonranız boşsa, oturup okuyun ve eğlenceli bir öğleden sonra geçirmiş olun. Ama kitaplara yaş sınırı konulması gerektiğini düşünüyorum, yetişkin kitabı yani :)

   Üçüncü kitap 'Knock Me For A Loop'... Ne zaman çıkacak bilmiyorum. Bu kitapta da Seviyor Sevmiyor da araları bozulan Zack ve Grace'i anlatacak. Çoook eğlenceli sahneler olacağına eminim, çünkü Seviyor Sevmiyor da Grace'in aldatıldığını zannederkenki halleri çok güldürdü :)

   Kördüğüm Süreyya Çalıkoğlu, Seviyor Sevmiyor Zehra Samanlı tarafından çevrilmiş. Çeviriler güzeldi, zaten Ephesus'un kalitesini beğeniyorum ben çok. Kitap düzenleri harika, her kitabın kendi ayracının olması mükemmel ve fiyatları da uygun :)


      Heidi Betts kitapları:
Most Love Vampires,
The Bite Before Christmas,
One Last Bite,
Walker's Widow,
Callei's Convict,
Hannah's Half-Breed,
Cinnamon And Roses,
Almost A Lady,
A Promise Of A Roses...  Historical romance ve paranormal türünde olanlar bunlar. 10 tane de Beyaz Dizi için yazılmış olanlar var ve 'Chicks with Sticks' olarak adlandırılan Kördüğüm, Seviyor Sevmiyor, Knock Me For A Loop kitaplarının serisi...


Siz hiç Heidi Betts okudunuz mu? Ne düşünüyorsunuz kitapları hakkında?

7 Ağustos 2012 Salı

Tembel/Üşengeç...

    Ne zamandır şöyle doğru düzgün bir şeyler yazıp post hazırlamadım. üstelik kardeşimin memlekete gitmesiyle birlikte fotoğraf makinesiz de kaldım. Yani hem tembel/üşengeç bir şeyim hem de "Makinem yok nasıl fotoğraf çekeceğim?" diye bahaneler buluyorum.
   Aslında bahane değil, fotoğraf makinem olmadan istediğim kaliteyi elde edemem telefonla, o yüzden bayramdan sonraya kadar kitap tanıtımları paylaşabileceğim sanırım. Çekiliş de aynı şekilde. Haberini verdim ama sonrasında çekilişi başlatamamamın sebebi fotoğraf makinesi. El yapımı şeyler olduğu için onların fotoğraflarını çekmem gerekiyordu. 

Şuan elimde bir örgü yüzük, bir örgü sepet projesi var. Bir de bugün öğleden sonramı ayırıp dolabımı düzelttim. Eski, sökülmüş, küçük gelen, terziye gidecek neler var, yok ayrıldı hepsi. Size de tavsiye ediyorum, yapılması gereken işler azalınca insan rahatlıyor. Bu arada halam terzi :D çok şanslıyım yani o konuda.

Efendim bu postun asıl amacı, başta da belirttiğim gibi üşengeçliğimden göstermediğim yeni kitaplarımı göstermek. İşte buyurun :)


Debbie Macomber - Mucizeler Dükkanına Dönüş, serinin 4. kitabı, ilk fırsatta okunacak :),

Julie Garwood - Güller ve Gelinler, daha çok vakti var sanırım, Julie Garwood'un diğer kitaplarını alıp öyle başlamalıyım okumaya,

Ann Brashares - Ölümsüz Aşk, konusunu okuyunca aldım bu kitabı, dünyaya tekrar tekrar gelen ve sevdiğini arayan bir kişinin hikayesi,

P.C - Kristin Cast - Vahşi, şimdi bu kitap serinin 4. kitabı. Özge elinde ilk 3'ü yokken ne yapacaksın bunu? derseniz, diğerlerini de alacağım, derim ama ilk bunu almak kısmetmiş. 

F.Louisa Barclay - Yüreğim Seni Çok Sevdi, facebookta bir kitap sayfasında tanıtımını görüp çok beğenmiştim, kitapçıda görünce kelimenin tam anlamıyla kaptım. Bitti bile, tanıtımı en kısa zamana :),

Heidi Betts - Seviyor Sevmiyor, her ne kadar fotoğrafını çekmesem de onu da aldım. üstelik daha kutusundan yeni çıkıyordu. Görür görmez, onu istiyorum!, diye bağırmaya başlayınca bana güldüler tabi :), bu da çoktan bitti tanıtımı çok yakında inşallah :),

Anya Seton - Katherine, bu kitap, abartmıyorum, yaklaşık 1 yıldır her gittiğimde kitapçının rafından bana bakardı ben de onu elime alır şöyle bir inceler, yerine koyardım. Almak geçen sefere kısmetmiş :),

Bir deeee çok uzun zamandır istediğim MESNEVİ'yi aldım. Kitap alınca çocuklar gibi seviniyorum, mutluluk hormonu fışkırtıyorum etrafa resmen... Siz de benim gibi misiniz? 

Sevgiler :)

1 Ağustos 2012 Çarşamba

Bunlar Benim Olmalı!!!

  Ne zamandır post yayınlamadığım için, tembelliğim tuttu bu ara, kitap bile okumuyorum neredeyse, blogum öksüz kaldı :(
  Şimdi, "N'olur benim olsun bunlar!" dediğim şeyleri göstereceğim :)

Ayakkabılar :)






Çanta :)

Yüzükleeeeer :)






Yüzük çok, çok seviyorum ben. Yüzüksüz dışarı çıkmam hatta o derece. Büyük yüzükleri sevdiğim gibi, küçükleri de takabiliyorum. Sadece abartılı derecede taşlı olmamasını tercih ederim :)

Mutfak :)


Şimdi ayakkabı, çanta, yüzükten sonra mutfak ne alaka derseniz, bir nedeni yok. Öyle can sıkıntısıyla oluşturulmuş bir post olunca mutfağı eklemeden olmaz :) Kırmızı-beyaz bir mutfak istiyorum ben, şöyle geniş, ferah olsa ne kadar güzel olur. Bu fotoğrafdaki gayet güzel mesela :)


Bir de kitap ayraçları :)



Bunları internet sitelerinde görmüştüm. Çok yaratıcı fikirler bence. Tasarımcılarını tebrik ederim :)


BİR DE, gün itibariyle 100. takipçisini gördü blogum. Ne zamandır güzel bir çekiliş yapmak istiyordum, hazır da 100. kişi de gelmişken yapayım artık. Eğer yarın planladığım gibi geçerse akşama doğru çekiliş postunu yayınlarım :)


Sevgiler,
İyi geceler...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...